HELİKOPTER EBEVEYNLİK

1900’lü yıllarda bir çocuğun öğretmenine annesini anlatırken ‘Kafamda helikopter gibi vızıldıyor.’ sözünü kullanmasıyla helikopter ebeveynlik olarak literatüre girmiş olan bu terim çocuk adına karar alan, çocuğa çok fazla müdahale eden, çocuk için planlar yapan kısacası çocuğunu hayatının merkezine alarak onu takıntılı derecede yönetme çabası içerisine giren anne babaları ifade etmek için kullanılır. Günümüz dünyasında teknolojinin bu denli gelişmesi ve iletişim araçlarının kullanımının yaygınlaşması nedeniyle ailelerin çocuklarından an be an haber alması ve onları kontrol altında tutmalarının kolaylaşması helikopter ebeveynliğin yaygınlaşmasına neden olmuştur.

Helikopter Anne-Babalar, çocuğun her adımında yanlarında olmaya çalışan, her şeyine müdahale etmeye çalışan, sürekli endişe taşıyan ve çocuğun bağımsızlığını kısıtlayan ebeveynlerdir. Kendi hazır olmadıkları halde çocuklarının bireyselliğini tehdit olarak algılarlar ve korumacı bir tavırla hareket ederler. Bu durumu fark etmeyebilirler, zira kendi kaygılarıyla yoğrulmuş bir perspektifleri vardır. Çocuklarının değişim ve gelişimini engelleyerek, onların kendi başlarına karar verip yetişmelerine izin vermezler. Bu tutum, çocuğun kendine güvenemeyen, bağımlı bir birey olmasına yol açabilir ve kimlik gelişimini olumsuz etkileyebilir.

Tabii, işte farklı bir ifade tarzıyla metnin yeniden düzenlenmiş hali:

“Aşırı koruyucu bir çevrede yetişen çocuklar, her sorunu anne ve babalarının çözmesiyle büyürler. Bu durum, şişirilmiş bir ego görüntüsü altında aslında kendilerine olan güvensizlik ve yeterlilik duygusunun saklanmasıyla sonuçlanır. Karar verme ve problem çözme becerileri gelişmemiş, kişilikleri bastırılmış, sağduyudan yoksun bireyler olarak yetişebilirler. İronik bir şekilde, güçlü aile bağı içinde büyüseler de aslında ailelerine bağımlı hale gelmiş olabilirler.

Helikopter ebeveynler genellikle çocuklarının akademik başarısına aşırı önem verirler. Derslerini birlikte yaparlar, hatta bazen çocukları adına ödevleri bile tamamlarlar. Düşük bir not aldığında öğretmenlerle görüşüp çocuklarının notunu değiştirmeye çalışabilirler. Bu durum, çocuklarının başarısı üzerinden kendi başarılarını yaşamaları şeklinde kendini gösterebilir. Gerçekte ise bu, çocuğun normal gelişimini engelleyen bir durumdur. Bu aşırı koruyucu tutum, çocuğun normalden farklı bir yetişkin olmasına neden olabilir. Eksik beceriler, psikolojik sorunlar, iş ve özel hayatta başarısızlık gibi sonuçlarla karşılaşabilirler.

Helikopter Ebeveynlik Özellikleri Nelerdir?

  • Genellikle az sayıda çocuğa sahip (genellikle 1 veya 2 çocuklu) ebeveynlerdir.
  • Çocuklarının her adımda yanlarında olup, onların her şeye müdahale etmeye çalışırlar.
  • Çocuklarının kişiliklerine ve yaşamlarına sürekli karışırlar.
  • Çocuklarının hayatlarını planlar, etkinliklere katılımlarına karar verir, sürekli kurallar koyarlar ve çocuklarının isteklerine pek dikkat etmezler.
  • Helikopter ebeveynler, çocuklarının herhangi bir alanda başarısız olmalarına izin vermezler.
  • Çocuklarının üstlenmesi gereken sorumlulukları kendileri üstlenirler.
  • Hem çocuklarının eğitim hayatını hem de sosyal ilişkilerini sıkı bir şekilde takip ederek müdahale ederler.
  • Aşırı koruyucu bir tutum sergilerler.
  • Dil kullanımları dahi farklıdır; ‘Bizim ödevimiz var, biz yorulduk’ gibi bir ‘biz’ dili kullanırlar.
  • Her fırsatta çocuklarından bahsederler.
  • Aşırı kontrolcü, mükemmeliyetçi ve her an çocuklarının yaşamına müdahale ederler.

Helikopter Ebeveynliğin Etkileri ve Ebeveynlerin Yapması Gerekenler

Helikopter ebeveynlerin iyi niyetli olmalarına rağmen, bu tür tutumların çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olduğu gözlemlenmiştir. Bu olumsuz etkileri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Anksiyete, içe kapanma, depresif davranışlar, fiziksel aktivitelere katılmama, sosyal katılım eksikliği ve düşük yaşam kalitesi gibi etkiler,
  • Sorumluluk duygusunun gelişmemesi,
  • Problem çözme ve karar verme yeteneklerinin yetersiz oluşu,
  • Yetişkinlikte depresyona eğilim, depresyon ilaçlarının kullanımına yatkınlık ve başa çıkma becerilerinde yetersizlik,
  • Sıkça yaşanan duygusal sorunlar,
  • Kimlik ve özgüvenle ilgili sorunlar,
  • Düşük özsaygı ve yetersizlik duyguları,
  • Değersizlik ve güven eksikliği hissi,
  • Bağımlılık veya narsistik kişilik gelişimi gibi bireyselleşme sorunları,
  • İş ve aile yaşamında uyum sorunları.

Anne babalar şunları yapmalı:

  • Çocuğun yaşamını yönlendirmemeli,
  • Çocuğun kendi tercihlerini yapabileceği zaman ve alanlar oluşturmalı,
  • Çocuğun ifade etme yeteneğini desteklemeli,
  • Çocuğa güvenmeli ve yaşına uygun sorumluluklar vermeli,
  • Çocuğun kendi kararlarını almasını cesaretlendirmeli,
  • Çocuğun kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmesi için farklı deneyimler yaşamasına izin vermeli,
  • Sorunları kendi başına çözebilmesi için fırsatlar sunmalı,
  • Akademik başarı kadar çocuğun kişiliğinin de önemli olduğunu bilmeli,
  • Gerekirse bir uzmandan yardım alınmalı.